5 Kasım 2010 Cuma

İlker Yasin'in OnBiri

Nihat

Nihat -------Nihat-----Nihat-----Nihat

--Nihat----Nihat-------Nihat----Nihat

----Nihat---------Nihat.


Maçı anlatan yada anlatmaya çalışan İlker Yasin dün akşam pot üstüne pot kırdı.Beşiktaş formalı her oyuncuya Nihat diyecek kadar ileri gidecekti.Oyunda olmayan Hulk pozisyona girdi İlker Yasin'nin gözünde.
Artık bırakın bu işleride başkalarını görelim o koltuklarda.Öyle iki metreden adamı görmeden isim sallayacaksın sonra kalemi eline alıp ona buna sallayacaksın.


Porto : 1 Beşiktaş : 1

Dün gece sahada iki farklı Beşiktaş vardı.İlk yarıda rakibi karşısında vasatı aşamayan ve pozisyon bulamayan bir Beşiktaş , ikinci yarıda ise daga dirençli ve ne yaptığını bilen , pozisyona giren bir Beşiktaş vardı.Oyunun genelinde yine Porto'nun oyuna hakimiyeti ve pozisyon bolluğu vardı aslında.İlk maça göre bizleri biraz olsun umutlandıran ise gol bulmamız ve golden sonra rakip sahada sanki daha fazla kalıyormuşuz gibi gözükmemiz oldu.Direklerden dönen toplarımız gol olsaydı şuan daha farklı duygular içinde olacaktık.Bu gün medyamıza baktığımızda Beşiktaş'ı öven ve yerlere göklere sığdıramayan başlıklar atmışlar.Halbu ki bu Beşiktaş ilk maçtan farklı değildi bir çok anlamda.Pozisyonları bulan Porto'ydu , net gollleri kaçıran Porto'ydu ama işte skor yazarı olan medyamız bu görüntüsü ile bile Beşiktaş'ı övebiliyor.

Maçın adamı hiç şüphe yok ki Ersan'dı.Yerinde müdaheleleri ve çizgiden çıkardığı pozisyon ile maçın ve Beşiktaş'ın kaderini değiştiren futbolcu oldu.Ersan kaptığı formayı kolay kolay kaptırmayacak gibi.İnşallah sezon sonuna kadar bu performans ile gider.Maçın aslında önemli bir anıda golü Nihat'ın atmasıydı.Maç boyunca yaptığı abuk sabuk pas hatalarından sonra attığı gol ile bir anda tekrar manşetlerde oldu.Bu gol kendisine moral vermiştir ve inşallah devamı gelir.


3 Kasım 2010 Çarşamba

Garip Futbol Ülkesi

Çok garip bir ülkeyiz.Bardağın dolu tarafına bakmak yerine her zaman boş kısmını kendimize dert edinir ve oradan hareket ile sorunları büyütürüz.Kendimize pay çıkarmayıda severiz.Herşeyi bilen bizler birilerine akıl vermekten geri kalmayız.Hayatımızın her alanında çoğunlukla bu durum böyledir.

Ülke insanı olarak spor konusunda da sorunluyuz.Hiçbir şeye tahammül edemeyiz,şampiyonluk harici her durumu memlekete meselesi gibi görür büyütürüz.Halbu ki yapılan işlerden ortaya çıkan durumdan zevk almayı beceremeyiz.Elbette her kişi tuttuğu takımın başarısını ister , her daim önde olsun ister ama bunun bir müsabaka olduğunu unutmamamk kaydı ile.

Ülkemiz son yıllarda Avrupa'da kariyeri çok parlak olan yabancı oyuncu ve yabancı teknik adamların tercih ettiği bir ülke oldu.Avrupa futbolunda pek söz sahibi olamasakta tanınırlık açısından bizler için olumlu bir durum.

Ülkemize gelen yabancı ve kariyeri asla tartışılmayacak hocaların açıkları arayıp duruyoruz.Onların Türk futboluna verebileceği , katabileceği şeyleri düşünmeden hakaret ediyoruz.Rijkaard en son canlı örnek olarak bu ülkeden kovaladığımız bir teknik adam.Rijkaard kariyer ve başarı anlamında dolu bir teknik adamdı.Futbol anlayışı bizler için ileri bir düzeyde olduğundan ve bizim yorumcu zırvalarının beyinleri bunu almadığından el birliği ile ülkeden gönderdik.

Şimdi sırada Schuster var gibi.Alınan yenilgiler ve memnun etmeyen futboldan sonra hedef tahtasında bu sefer Schuster  var.Oynanan son Sivas maçından sonra F.Tekke ile yaşanan olay basının eline büüyk bir koz daha vermiş oldu.Futbol öyle bir oyun ki Schuster   gibi bir adam için bile ne yapmış ki kariyeri ne ki dedirtebiliyor. Hemde bu sözleri söyleyenler iki kuruşluk futbol zekası olmayan insanlar.

Bursa'dan Bu kadar



Bursaspor'un sahasında ki ikinci şampiyonlar ligi maçıydı dün akşam ki maç.Şuana kadar gol ve puan ile tanışamayan Bursaspor dün akşamda sahadan boynu bükük ayrıldı.

Maç başlamadan önce Bursaspor'un rakibi zorlayacak , rakibe pres yapacak bir oyun oynayacağını ve maçın çetin bir mücadele şeklinde geçeceğini düşünüyorduk.Ama tüm beklentilerin aksine sahaya tek forvet Sercan ile çıkıldı ve rakip arasında kaybolup gitti.Bursaspor için aslında her maçtan sonra tecrübe kazanıyoruz klişesi artık yerini yanlışları görmeye bırakmalı.Ertuğrul Sağlam'ın Türkiye ligleri için tutan sağlamcı taktiği ne yazık ki Avrupa arenasında pek tutmuyor.Bunu Beşiktaş'ın başındayken de görüyorduk.

Türk futbolcu ile Avrupalı futbolcu arasında bariz farklar var.Avrupalının en sıradan oyuncusu bile eline geçirdiği fırsatı dğerlendirmek için çabalarken bizim oyuncularımız ise pek oralı olmuyorlar.Turgay'ın pozisyonunun bir kopyası gibi duran pozisyonda M.United golü buldu.

Tribünler ve şehir için güzel bir akşamdı.Tribünler maçın çoğunluğunda sahada iyi işler yapan M.United'ı izlemekle vakit geçirdi.Maçın skorunun değişmeyeceğini anladıkları esnadan itibaren ise artık show yapmaya başladılar.Tribünler herzaman cephe aldıkları Beşiktaş'ın bestelerinden ve tribün showlarından bolca örnekler vererek bizleri ekran başında memnun ettiler.Demek ki öğretebilmişiz birşeyleri.

2 Kasım 2010 Salı

Bülent Başgannn



Futbol Federasyonu Bülent Uygun , Murat Şahin ve Koray Avcı'yı talimatlara aykırı olarak menajerlik faaliyetinde bulundukları gerekçesi ile tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk etti.

Bülent Uygun gördüğü her kameraya uzatılan her mikrofona ahlak ve insanlık dersi vermeye kalkıyordu.Sezon başında Bucaspor'a ile anlaştı ama yarı yolda bırakarak dümeni Eskişehir'e kırmıştı.Artık bu olaydan sonrada oralarda da fazla kalamaz herhalde.Bu talimatlara aykırı biçimde menajerlik faaliyetinde bulunmanın cezası ağır olacak kendisi için.

İddaa Tahminleri

Bursaspor - Manchester Utd : 2 = 1,5

Benfica - Lyon : ALT = 1,55

Tottenham - İnter : 2 = 2,3

Werder Bremen - Twente : ÜST = 1,4

1 Kasım 2010 Pazartesi

Shaquille O'Neal, Beyonce Olursa



Cadılar bayramı için kendisine kostüm olarak Beyonce gibi giyinmeyi tercih eden O'Neal bu görüntüsü ile gerçek bir cadı gibi olmuş.

Beşiktaş : 2 Sivasspor : 1

Dün akşam ki maçta yine kalp hastalığı olanlar yeni bir krizin eşiğinden döndü yada araöıza yeni kalp hastaları eklendi.Beşiktaş senelerdir var olan taraftarına rahat maç izlettirmeme durumunu devam ettirdi.İlk dakikalarda gelen gol ile aslında keyifli ve bol gollü bir maç izleyeceğimizi sanıyorduk.İlk yarıda oynanan futbol aslında yine vasatın altında bir oyun olmasına rağmen uzun haftalardır galip gelemeyen bir takım için ilk dakikalarda atılan gol moral açısından çok iyi bir olaydı.Ne yazık ki takımda bariz şekilde göze batan ve sahada varlıkları bile sorgulanacak oyuncuların olduğu bir takım bu moralli başlayan geceyi stresli bir şekilde bitirdi.

Beşiktaş takımı Guti ve Q7'ye endeksli bir takım oldu.Bu aslında kimsenin kabul etmeyeceğği bir durum ama görünen durum bu.Guti dün akşam yine kendi adına yakışır bir oyun oynadı.Atılan ilk golde ki pası harikaydı.O pasa ilerlemiş yaşına rağmen depar atarak orta yapan kaptan İbrahim Üzülmez'i es geçmemek lazım.Guti sahada varlığı ile hem tribünlere hem takım arkadaşlarına güven veren bir isim.Ama tek beklenti onun atacağı derin paslara , uzun paslara bağlı olunca sıkıntı oluyor.Takımda büyük beklentiler içinde olduğumuz ama ne yazık ki hayal kırıklığı olan Holosko , Tabata gibi oyuncular Guti'nin bu büyük eforuna karşlılık veremiyor.

Dün akşam bir kez daha görüldü ki devre arasında bu takımda yine büyük değişiklik olacak.Bazı oyuncular ile yollar ayrılacak.Şimdiden kendilerine takım aramaya başlaması gereken bazı futbolcular var.Holosko , Tabata ve hatta Nihat gibi.Nihat bu takıma geldiği günden beri gözle görülür hiç bir iş yapmadı.Altın tepside sunulan gol fırsatlarını bile cömertçe harcadı.Artık taraftar olarak bizlerinde kendisine kredimiz tükendi.

Sonuç olarak Beşiktaş uzun haftalar sonra kazandı ama yine oyun olarak ligin ilk haftalarında ki güven veren oyunundan uzaktı.Bu futbol ile lig maratonunda işimiz çok zor.Ligin devre arasında kadar yakalanacak bir seri ile lig yarışından kopmamak lazım.Yoksa ikinci yarıda bu takım farklı hedefler peşinde koşar.