13 Mart 2010 Cumartesi

Abdullah Avcı'nın Küfürleri


Abdullah Avcı son oynanan maçta ağzından çıkanlara hakim olamadı.Önce herkes o küfürlerin maçın hakemine yönelik olduğunu düşündü.Ama daha sonra kendisi itiraf etti ve o küfürlerin hakeme değil Tello'ya yönelik olduğunu söyledi.Özrü kabahatinden büyük bir davranıştı bu.Abdullah Avcı kendisi için yapılan tezahüratların ne için yapıldığını aslında anlamamazlıktan geliyor.Abdullah Avcı'nın savunması da bir garip oldu.Kendi çocuğunun Beşiktaş futbol okullarından birinde futbol oynadığını söyledi.Böyle bir savunmada çocuğunu kullanması ve bir şekilde bakın bende sizden sayılırım demek mi istedi acaba.

Aslında futbol camiasında efendi kişiliği ve doğru duruşu ile ön plana çıkan Abdullah Avcı önce Trabzonsporlu Engin Baytar için bir kaç kelam etti ardından Tello'ya küfürleri saydırdı.Engin içinde aslında bir teknik direktörün söylememesi gereken laflar sarf etmişti.Engin konusunda bir teknik direktörün tercihi olabilir ve o tarz futbol oynayan biri ile birlikte olmak istemeyebilir ama Tello'ya ettiği küfürlerin hiç bir açıklaması ve mazur görülen bir kısmı olamaz.

Abdullah Avcı şimdiden bir daha ki sezon oynanacak maçlara hazırlıklı olmalı ve şimdiden bahaneler bulmaya başlamalı.Kendisi bu ateşe su dökmek yerine benzin ile müdahale etti ve ateş daha çok alev aldı. 

Messi ve Unicef



Unicef Barcelona'nın yıldız oyuncusu Messi'yi kendi projelerine dahil ettiler.Barcelona takımı 111 yıllık tarihinde formasına reklam almayana bir kulüp.Ama formalarına Unicef reklamı aldılar ama üstüne para ödeyerek.Her yıl Unicef'e yaklaşık 1,5 milyon dolar gibi bir para ödeyerek Unicef'in dünya çocukları için yaptığı projelere katkıda bulunuyorlar.Messi'de çocukların çok sevdiği bir yıldız futbolcu.Messi ile birlikte Unicef'in dünya çocuklarına daha yararlı işler yapacaklarını tahmin ediyoruz.

12 Mart 2010 Cuma

Haftasonu Futbol



12 Mart Cuma
20.00 Gaziantepspor – Trabzonspor (LİG TV)
21.30 Schalke – Stuttgart (TRT 3)
21.45 Catania – Inter (NTVSPOR)

13 Mart Cumartesi
13.30 Boluspor – Altay (D SPOR)
14.45 Tottenham – Blackburn (SPORMAX)
16.30 Mönchengladbach – Wolfsburg (TRT 3)
17.00 Chelsea – West Ham (SPORMAX)
19.00 Gençlerbirliği – Fenerbahçe (LİG TV)
19.30 Hull City – Arsenal (SPORMAX)
22.00 Lyon – St. Etienne (KANAL A)
23.00 Sevilla – Deportivo (NTVSPOR)

14 Mart Pazar
13.30 Karabük – Orduspor (D SPOR)
15.00 Bursaspor – Manisaspor (LİG TV)
15.30 Mancester United – Fulham (SPORMAX)
16.00 Juventus – Siena (NTVSPOR)
16.30 Hoffenheim – Werder Bremen (TRT 3)
18.00 Lille – Grenoble (KANAL A)
18.00 Sunderland – Manchester City (SPORMAX)
18.30 Bayer Leverkusen – Hamburg (TRT 3)
19.00 Galatasaray – Ankaragücü (LİG TV)
20.00 Barcelona – Valencia (NTVSPOR)
22.00 Valladolid – Real Madrid (NTV)
22.00 Santos – Palmeiras (SPORMAX)
22.00 Toulouse – Marseille (KANAL A)

15 Mart Pazartesi
20.00 Denizlispor – Beşiktaş (LİG TV)
20.00 Samsunspor – Bucaspor (D SPOR)
22.00 Liverpool – Portsmouth (SPORMAX)

Taraftar Pellegrini Dedi



Her teknik adamın kaderidir alınan kötü sonuçlardan sonra gönderilmek.Real Madrid şampiyonlar liginden elenmenin ardından işe önce teknik adamdan başlayacaktır.Futbolun yazılı olmayan kuralı gibi ilk olarak işe Pellegrini'den başlayacaklar.Ama gazeteler taraftarlara sormuş ve hangi teknik adamın real'i çalıştırmasını istersiniz diye sormuş.Sonuç çok ilginç.Taraftarlar bu elenmenin ardından bile Pellegrini'ye sahip çıkmış gibi gözüküyor.

Ama belkide oyları verenlerin çoğu Barcelona taraftarıdır ve Pellegrini takımda kalsın istemiştir.

Turkcell Süper Açılım Ligi

Diyarbakırspor'un cezası belli oldu.Diyarbakırspor'a 3 maç seyircisiz ve tarafsız sahada oynama cezası bunun yanı sıra 40bin lira para cezası verildi.Şimdi bu cezanın kimine göre hafif kimine göre ağır olduğu tartışılacaktır.Diyarbakırspor'a konumu nedeni ile özel bir uygulama yapıldığı açık.Devletin yaptığı açılımın futbol versiyonu Diyarbakırspor üzerinden uygulanmaya çabalanıyor.

Diyarbakır'da ki olayların futbol ile alakası olmadığını düşünenlerden biriyim.Oradaki olayların çıkmasında taraftardan daha çok bazı kesimlerin (bu kesimin ne olduğu belli)işine yarayacağı belliydi.Bütün şehir aslında bu maça kilitlenmişti.Ama her ne olursa olsun sahada hiç bir suçu olmayan futbolculara taşlar atmak , onları yaralayacak hareketlerde bulunmanın da cezası bu kadar hafif olmamalıdır.

Türkiye liglerinde her şehirde bizim bilmediğimiz televizyon ekrenlarından veya gazetelerden okuma şansımızın olmadığı bir çok maçta olaylar olabiliyor.Verilen cezalara baktığımızda ise bu ceza ile uzaktan yakından ilgisi yok.Galatasaray-Fenerbahçe maçından sonra Galaatsaray'a 5 maç ceza , İnönü'deki bir maçta sahaya atılan bir kar topu yüzünden sahanın kapanması veya bazen toplasanız süresi bir dakika bile olmayacak küfürlü tezahürat karşısında verilen ağır para cezaları gibi cezaları verende bu yönetim Diyarbakırspor'a 3 maç ceza verende bu yönetim.Kararlarının neye göre alındığı belli değil.Ama bu durumda Diyarbakırspor'un cezasının hafifleyeceği ve itiraz ile belkide 2 'ye inme ihtimali var.

Maç biteli neredeyse bir hafta gibi bir süre olacak.Bu kadar zaman içinde maç ile ilgili bir karar neden verilmez.Federasyonun birinci gündemi olması gereken bir maç ile ilgili karar bu kadar süre içinde verilmeliydi.Uefa ve Fifa kendi organizsayonlarında yapılan hatalar için cezaları maçın üzerinden 48 saat geçtikten sonra bile verirken bizim federasyonumuz sanki olayları görmemiş gibi bir tavırla sadece olan biteni seyrediyor.Ortalıkta çıkması muhtemel kararların dolaştığı ve insanların kafalarının karışmasına neden olacak haberlerin dolaştığı bir ortamda daha erken karar vermeleri gerekiyor.

Son Gözde Necip


Necip Uysal Beşiktaş orta sahasının yeni gözdesi olma yolunda emin adımlar ile ilerliyor.İ.B.Belediye maçında orta sahada ki performansı ile herkesin begenisini kazandı.Taraftarın Beşiktaş içinden yetişmiş genç ve yetenekli futbolcu hasreti Necip ile bitecek gibi duruyor.1991 doğumlu olan Necip aslında bu genç yaşına rağmen milli takımın çeşitli kademelerinde çok kez görev yapmış aslında tecrübeli sayılabilecek bir oyuncu.Son milli maçta son dakikalarda oyuna dahil olması ile ilk defa A milli formayı da giymiş oldu.Orta sahada çalışkan ve hırslı oyunu ile göze çarpıyor.İlerleyen yıllarda hem milli takımda hem Beşiktaş'ta çok başarılı olacaktır.İnşallah yönetimin yanlış tercihleri ile kiralık verilme veya değmeyecek bir oyuncu transferinde takas oyuncu olarak kullanılmaz.

11 Mart 2010 Perşembe

Rooney Milanı Ezdi




Manchester United her iki maçtada rakibini yenerek çeyrek finale çıktı.Bu iki maçın tek bir yıldızı var o kişi Rooney.Rooney hem San Siro'da hem Old Trafford'da Milan'a gollerini atmayı bildi.

Milan takımı dün akşam ki maçta sanki turu geçmek gibi bir mecburiyeti yokmuş gibi bir oyun oynadı.Maç içinde hiç etkili bir oyun oynayamadı.Ronaldinho'nun kafa şutu ile buldukları pozisyon haricinde ilk yarıda etkili olamadılar.Buna karşılık M.United ise maçın başından itibaren gol kovalayan ekip oldu.Maçın başında buldukları gol ise Milan'ın az olan tur ümidini hepten yıktı ve gardlarının düşmesine neden oldu.

Kanatları çok etkili kullanan M.united Milan kalesine bu şekilde yüklendi.Milan takımı yaş ortalaması çok yüksek bir takım.Takımın kalecisi , defansı , orta sahası yaşı ilerleşmiş futbolculardan kurulu.Milan yedek kulübesinde de aynı durum vardı.Seedorf , Beckham gibi yaşı ilerlemiş oyuncular şans bekledi.

M.United geçen sene kupayı finalde kaybetmişti bu senede finalin en büyük adayı olduğunu bu iki maçtada gösterdi.

Real Madrid Şokta



Real Madrid şoka girdi.Sezon öncesi yapılan transferler harcanan o kadar para yine sonuç vermedi.Şampiyonlar liginde 2004 yılından beri çeyrek final yüzü göremeyen Madrid yine çeyrek finale kalamadan elendi.Dün akşam ki sonuç ile kendi sahalarında oynanacak olan final maçını tribünden seyredecek Madrid'li oyuncular.

Madrid için hayal kırıklığı içinde geçen şampiyonlar liginde alınan bu sonuçlardan sonra Pellegrini'nin o koltukta oturması artık çok zor.

Maç genelde Real2in üstünlüğü ile geçti.Maçın daha başında buldukları gol ile umutlanan Madrid Higuain ile kendisini çeyrek finale çıkaracak skoru bulma fırsatını yakalamıştı.O pozisyonda futbol şansı Higuain'den ve Real Madrid'lilerden yana değildi.Maçın kırılma anı o pozisyondu.Eğer o pozisyon gol olsaydı durum daha farklı olabilirdi.İkinci yarıda da aynı şekilde gol bulmak için Lyon kalesine yüklensede skoru değiştirecek golü bulamadı.

Lyon'nun genç oyuncusu ve belkide bu sene Avrupa'da genç futbolcular içinde öne çıkan futbolcu Pjanic ile beraberliği yakalamasının ardından Real defans kontrolünü bırakıp tamamen rakip sahada oynamaya başladı.Bu andan itibaren Lyon iki net pozisyondan yararlanamadı.Önce Lisandro Lopez ve ardından Delgado ile fırsatları kaçırdı.

Tur öncesi Real'in favori çıktığı iki maçtada rakibine yenilmeyen Lyon şampiyonlar liginin gediklisi olduğunu bir kez daha gösterdi.Kendi liginde şampiyonluk kovalayan ve ligde kötü sonuçlar alan Lyon herzaman ki gibi şampiyonlar liginde çeyrek finale yükselmesini bildi.

10 Mart 2010 Çarşamba

GE-Lİ-YO-RUZ


Belediye sendorumunu bu gece üstümüzden attık.Maç öncesinde aslında çekindiğimiz bir maçtı.Belediyenin bizden güçlü olduğundan değil ama herzaman bize ters gelen bir takım olmasından dolayı.Belediye karşısında orta sahada Ersnt'siz bir orta sahanın ne yapacağını merak ediyorduk.Ama genç Necip , Fink ve Toraman bu işi iyi götürdüler.Orta sahada yaratıcı bir oyuncumuz olmadığı için ilk yarıda belli zamanlarda sıkıntı çektik.Belediyenin kilidini açmak için 43. dakikaya kadar bekledik.Bobo'nun alıştığımız gol vuruşu ile öne geçtik.İlk yarıda ve son dakikalarda bu golü bulmamız ikinci yarıda Belediye defansının biraz daha önce çıkması ve maçın daha tempolu geçeceğinin bir işareti oldu.Belediye ekibi eğer ilk yarıda o golü yemeseydi direnci devam edecek ve belkide daha sıkıntılı bir maç olacaktı bizim açımızdan.

İkinci yarıda aslında yine çok fazla gol pozisyonu bulamadık ama Ferrari'nin yerinde müdahalesi ve Holosko'nun usta vuruşu ile fark ikiye çıktı.Holosko gol vuruşunda riskli bir vuruş yaptı , daha garanti bir vuruş yapabilirdi.Golde kaleci Hasagiç pozisyon alamadan şutu görünce kımıldayamadı.Aslında bu dakikadan sonra farkı açarız diye tahmin ediyordum.Müthiş bir taraftar gücü vardı bugün İnönü'de.Hafta içi olmasına karşılık yine tribünler doluydu ve muhteşem bir koro vardı.Bu inanış ve bu güç bizi hedefe götürecek gibi duruyor.

Meksika Rallisi

Beşiktaş - İ.B.Belediye



Ligin ikinci yarısında ilk hafta oynanması gereken maç bu akşam oynanacak.Belediye takımı bize herzaman ters gelen bir takım.Onlara karşı ne içerde ne Olimpiyatta bir üstünlüğümüz yok.Başka bir maç olsa insan biraz rahat oluyor ama bu maç sanki stresi biraz daha arttırıyor.Bu akşam ki maç bizim açımızdan çok önemli.Alacağımız 3 puan ile ligin zirvesinden kopmayacağız ve puan farkını biraz daha azaltacağız.

Ernst'in bu maçta oynamayacağı söyleniyor.Bu maçta Ernst'in görevini büyük bir ihtimal ile genç Necip yapacaktır.Necip içinde iyi bir sınav olacak ve inşallah başarılı olacaktır.

Orada Ne Oluyor

Gecenin Adamı Robben



Bayern çeyrek finale çıktı maçın adamı Robben oldu.

9 Mart 2010 Salı

Şampiyonlar Ligi Finali




Şampiyonlar liginin 22 Mayıs günü Bernabeu'da oynanacak final maçının topu tanıtıldı.

O Nasıl Bir Kol

Süper Ligde Zirve Yarışı

Süper ligde 24.haftayı geride bıraktık.İkinci yarı başlamadan önce herkesin hem fikir olduğu ve fikstür avatanjı ile ikinci yarıda zirvede olmasını beklediği Fenerbahçe şuan ligin 3.sırasında.Ligimiz ikinci yarı ile birlikte geçen sene ki gibi birbirine yakın puanlara sahip takımların çekişmesi içinde geçecek gibi.Fikstür avantajı elinde olan Fenerbahçe üst üste puan kaybı yaşayınca hesapları bir anda değişti.Hiç hesapta olmayan yenilgiler ve beraberlikler sıralamada geriye itti.Aslında Galatasaray hiç beklemediği bir anda liderliği eline geçirdi.İnönü'deki beraberlikten sonra Galatasaray kendisini şanslı hissetti ama bu hafta ki puan kaybı onlarıda bir strese sokacaktır.Beşiktaş ise aslında bir çok futbolsever ve Beşiktaşlılar tarafından bile ikinci yarı yarıştan kopar düşüncesindeydi.Ama şuan ki puan tablosunda bir kopma yok aslına erteleme maçında alınacak bir üç puan üst sıralarda ki takımlar üzerinde stres yaratabilir.Mustafa Denizli'nin herkesi şaşırtan hesaplamaları ikinci yarı ile birlikte böyle giderse tutabilir.Çünkü üst sıralarda ki takımlar stresi daha çok hissediyor ve puan kayıpları yaşayabiliyor.

Bursaspor gerçeğini unutmamak lazım.Şuan iki maçları eksik olmasına rağmen ligin zirvesindeler.Kasımpaşa maçından büyük bir ihtimal ile alınacak bir 3 puan ve Diyarbakırspor maçında sonra federasyonun büyük ihtimal ile vereceği 3-0 hükmen galip kararı ile ligimizin yeni lideri olacaktır.Bursaspor için tarihi bir olay olacak liderlik.Fikstür avantajı her ne kadar boş bir laf olsada yinede Bursaspor avantajlı bir konumda.Sahasında oynayacağı son maç olan Beşiktaş maçı gerçekten çok ilginç olacak.Eğer iki takımda son haftaya kadar yarıştan kopmaz ve bir hedef için oynarlarsa gerçekten son yılların en güzel maçı olmaya aday.

Ligimizin marka değeri üzerine çok yazılar yazılıyor.Ligin marka değeri bir tarafa çekişmeli bir lig olması aslında herkesin istediği birşey.Ligimizde şuan ilk altı basamakta ki tüm takımların şampiyonluk şansı var.Matematiksel olarak bu şans devam ettikçe ligin zirvesinde heyecan daha çok artacaktır.Son haftalara doğru ise bu stresli ve zor günleri en iyi şekilde yönetenler karlı çıkacaktır.

Alt sıralarda ise bu hafta ile birlikte düşen diğer takım Diyarbakırspor olacak gibi.Kendi sahasında oynamayacak veya seyircisiz oynayacak büyük bir ihitmal ile.Ve bu olayların kendilerine zarar verdiğini o günlerde daha iyi anlayacaklardır.Denizlispor şansını sürdürmeye devam ediyor.Son 4 haftadır biri hükmen galip sayılmak üzere yenilgi yüzü görmediler.Topladıkları 10 puan morallerini arttırmış ve rakiplerinin puan kayıpları şanslarını arttırmış olabilir ama çok geç kaldılar toparlanmak için.Bu saatten sonra ligde kalmaları zor görünüyor.Eğer ligde kalmayı başarırlar ise gerçekten büyük bir mucize yapmış olacaklardır.

Yılın Spor Adamı


Zaman gazetesi geleneksel olarak yaptığı sporda geçtiğimiz yılın en iyilerine ödüllerini verdi.Ödüller içinde en ilginci Yıldırım Demiröre'e verilen yılın spor adamı ödülü.Bu ödül hangi kriterlere göre verildi acaba.Yıldırım Demirören'in başkanlığı dönenimde yaptığı hangi icraat bu ödülü almasına olanak sağladı.

Ergenekon İngiltere'de


İngiltere milli takımı dinleme skandalı yaşıyor.Ntvspor'un haberine göre İngiltere milli takımı Mısır maçı öncesi Capello'nun futbolcuları ile yaptığı görüşmelerin dinlendiği ve kayıt edildiği ortaya çıktı.Böyle bir dinlemenin ne gibi bir anlamı olabilir ki.Bir hazırlık maçında olmasıda taiktiksel olarak bir anlam ifade etmiyor.İngiltere milli takımı son zamanlarda futbolcuların özel hayatı ve sakatlıklar ile çalkantılı günler geçiriyor.Dünya Kupası öncesi sıkıntılı günler geçiren İngilizlerin başına birde bu dinleme olayı geldi.

Hafta İçi Futbol Ekranı



9 Mart Salı
21:45 Arsenal-Porto / Futbolsmart & Rustavi 2
21:45 Fiorentina-B.Munih / Euro Futbol
21:45 Sunderland-Bolton / Spormax

10 Mart Çarşamba
16:00 Kasımpaşa-Bursaspor / Lig TV
20:00 Beşiktaş-İBB / Lig TV
21:45 M.United-Milan / Star TV
21:45 Real Madrid-Lyon / Futbolsmart
21:45 Burnley-Stoke City / Spormax

Serdar Özkan Sorunu


Ligin bitimine sayılı haftalar kala transfer dönemi heyecanı yeniden başlayacak.Beşiktaş önceliği iç transferde sezon sonu sözleşmesi bitecek olan futbolcular ile anlaşma zemini arıyor.Sezon sonu sözleşmesi bitecek olan futbolculardan Rüştü , Hakan Arıkan , İbrahim Toraman ile ilgili bir sıkıntı olacağını düşünmüyoruz ama Serdar Özkan için aynı şeyi söyleyemiyeceğiz galiba.Bir kaç gündür kendisi ile ilgili transfer teklifleri olduğu ve Beşiktaş'tan çok yüksek bir para istediği söyleniyor.Gazetelerin yazdıklarına göre kendisine Portekiz'den bir çok teklif varmış.Eğer bu haberler doğru ise Serdar Özkan bu tekliflere hiç burun kıvırmasın ve kendisini isteyen takımlardan birine imzayı atsın.

Beşiktaş alt yapısından yetişen ve daha sonra yepyeni bir yetenek olarak A takıma çıkan Serdar o zamanlar istediği şansı bulamamış ve kiralık olarak bir çok takımda devam etmişti.Serdar son 3 senedir Beşiktaş A takımında zaman zaman forma şansı bulan ve bazen bu şansı iyi değerlendiren ama çoğunlukla saç baş yolduran bir isim.Birçok kez bu şansını iyi kullanamadı.Elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığından şüphemiz yok ama sahada istediğimiz Serdar'ı bir türlü bulamadık.

Arda'ya çalım atmayı öğreten adam olarak ayrı bir özellik ekledi kendisine.Ama şuan Arda nerede Serdar nerede demek geliyor insanın içinden.Arda takımının yıldızı , kaptanı ve maçı çevirebilecek bir kaç oyuncusunundan biri.Ama Serdar ne yazık ki bu özelliklerden hiç birine sahip değil.Sezon başında hazırlık döneminde ve ilk yarıda oynadığı bir kaç maç ile aslında Serdar için bu sezon bir parlama yılı olabilecek diye düşünüyorduk.Ama o şansını iyi kullanamadı.Beşiktaş kanatlarında hızlı ve dikine gidebilen bir oyuncu eksikliği var iken Serdar'ın yeteneklerini kullanıp o formayı alıp kimseye vermemesi gerekiyor.

Sezon sonu takımda kalır mı kalmaz mı zamanla göreceğiz ama şuan ki görüntüsü ile kalması halinde bile bu takımda forma giyemeyecek gibi duruyor.

İlginç Gol Sevinci

8 Mart 2010 Pazartesi

Bu Nasıl Bir Saç Modeli


7 Mart 2010 Pazar

Real Madrid'den Muhteşem Dönüş



Real Madrid'ten muhteşem geri dönüş.Sevilla gibi La Liga'nın güçlü bir takımı karşısında 2-0 geriye düşüp maçı çevirmek kolay iş değil.Real Madrid sahasında 13. maçında 13. galibiyetini alarak sahasında kolay kolay puan vermeyeceğini göstermiş oldu.Barcelona'nın puan kaybettiği haftayı kazanarak puan farkını kapattı ve gol averajı ile ligde liderliğe yükseldi.Şuan avantajı eline geçiren takım Real oldu.Barca'yı sahasında ağırlayacak olması ve sahasında şuan kadar puan kaybetmemesi Real'in en büyük avantajı.

2-0 ' ın Uğursuzluğu


Kasımpaşaspor ikinci devre oynadığı maçlarda 2-0 öne geçmesine rağmen bu skoru bir türlü koruyamadı.Dün oynanan maçta Kayserispor'a karşıda yine aynı olay oldu ve son dakika golü ile berabere kaldılar.Maçın ilk dakikasında ve son dakikasında gol oldu.Atılan ilk gol ligimizin bu sene atılan en erken golü oldu.Kasımpaşaspor maçın genelinde çok üstündü aslında maçın skoru daha farklı olabilirdi ama 2-0'dan sonra bir türlü topu kaleye sokamadılar.Kayserispor ligin ilk yarısında liderlik koltuğuna oturmuş ve iyide top oynayan bir takımdı.İlk yarıda sahasında oynadığı Antalyaspor maçından sonra bir düşüş içine girdiler.Kolay gol yemeyen bir takım olmalarına karşın defansta işler pek iyi gitmiyor.Ali Turan'ın olmayışı defans kurgusunu olumsuz etkilediği görülüyor.

Maçın son dakikalarında hakemin verdiği yanlış bir karar ile maç berabere bitti.Golden önce ve sonra Yılmaz Vural'ın tepkileri alışık olduğumuz Yılmaz Vural hareketleriydi.Sahaya girmeye çalıştı , yerinde duramadı ve sonunda da göz yaşlarına hakim olamadı.Aslında Yılmaz Vural verdiği tepkilerde çok haklıydı bir haftanın emeği ve alınteri bir yanlış hakem hatası ile heba olmuştu.Kasımpaşa alacağı 3 puan ile ligde çok daha rahat bir konumda olabilirdi.

Süper Lige Süper Koruma




Dünkü olaylı maçtan sonra Bursaspor kafilesi bu şekilde havaalanına doğru götürüldü aslında kaçırıldı demek daha doğru bir ifade olur.

Maçtan sonra bir kaç kanalda bu maç ile ilgili yorumlar vardı.Yorumların hepsi ilk maçta birleşiyordu.İlk maçta çıkan olaylardan dolayı her iki tarafıda suçlayanlar oldu.Ama nedense hiçbir ulusal kanalda ve internet sitelerinde maç başında istiklal marşımızın ıslıklandığı haberi yoktu.Bilinçli bir şekilde bu haberin atlandığını düşünüyorum.Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bir memlekette milli marş ıslıklanması bazıları tarafından bilinçli şekilde gösterilmiyor.

Dün akşam bazı yorumcular Diyarbakırspor'un ligde kalmasını istediklerini çümkü devletin bunu istediğini en üst kademeden en alt kademeye kadar bunun böyle olduğunu söylediler.Futbola siyasi olayların karıştırılmasının sonuçları bundan daha ağır olabilir.Dünkü maçtan sonra artık Anadolu'da oynayacakları hiçbir maçta Diyarbakırspor taraftarı olamayacaktır.Dün kendi iplerini kendileri çektiler.

Hele yöneticilerin ve Güvenç Kurtarın söyledikleri çok komikti.Daha üç gün önce göreve gelmiş birisi yeni camiasına yaranmak için olsa gerek atılan taşlardan benim futbolcuma da geldi ne olmuş yani demeye getirdi laflarını.Bu lafı edebilmek için baya bir taraflı olmak lazım yada kör olmak lazım.