Takım sporlarında zaferin ve zirvenin simgesi, başarının karşılığı kupalar. Dünyada milyonları peşinden sürükleyen ve kupalarla özdeşleşmiş spor dalları futbol ve basketbol. Nice kupa mücadelesiyle milyonlarca sporsevere yıllardır büyük heyecan yaşatan Türk futbolu ve son yılların gözde branşı basketbol, müzelerdeki ''yarım'' kupalarıyla da belki de sporun en ilginç anılarını günümüze taşıyor. Kupalar yarım, gönüller bir olmuş bir dönem Türk sporunda. Beraberlikle biten finallerin uzatmalarla penaltılarla sonuçlandırıldığı günümüzde, kupanın sahipleri bir biçimde o maç sonunda belirlenirken, Türk sporunun bir dönemine imza atmış yöneticileri, çareyi çok ilginç ama birleştirici bir yöntemde bulmuşlar. Kazananın belirlenemediği finallerin çözümü, 2'ye bölünen kupalar olmuş. Bugün ''yarım kupalar'', kulüplerin gurur köşesi müzelerinin en ilginç parçaları olarak sergileniyor.
İZMİR'DEKİ YARIM KUPA - GÖZTEPE - GS
1973 yılında eski futbolcularından Reşat Selamioğlu adına dörtlü futbol turnuvası düzenledi. Altay ve Fenerbahçe`nin de yer aldığı turnuvanın final maçında Göztepe ile Galatasaray karşı karşıya geldi. Final maçını 3-2 kazanarak kupayı alan Galatasaray`ın yöneticileri, karşılaşmanın hakeminin iyi bir yönetim sergilemediğini, takımlarının da iyi oynayamadığını belirterek, ``Daha iyi bir futbol sergileyen Göztepe, hak ettiği kupayı almalıdır`` biçiminde görüş belirttiler. Bu jeste karşılık Göztepeli yöneticiler de kupanın Galatasaray`da kalması gerektiğini belirtip öneriyi geri çevirince, bir orta yol bulundu. Kemeraltı`nda bir hızar makinesiyle tam ortasından kesilen kupanın yarısı Galatasaray`ın, yarısı da Göztepe`nin müzesine gitti.
TRABZON'DAKİ YARIM KUPA
Trabzon'da 1958 yılında yapılan Türkiye Amatör Futbol Birinciliği'nde, Trabzon İdmanocağı ve Ankara Havagücü takımları aynı puan ve averajla 1. olunca, kupa da ortadan 2'ye ayrılarak 2 takıma verilmiş. Trabzon İdmanocağı'nda oynarken askerlik görevi nedeniyle Ankara'ya giden Ahmet Suat Özyazıcı, söz konusu dönemde Ankara Havagücü forması giydiğini söyledi. Özyazıcı, 2 yıl boyunca Ankara Havagücü'nde oynadığını ifade ederek, şunları söyledi: ''Futbol Federasyonu, final maçlarını şampiyonanın başında Trabzon olarak belirlemişti. Trabzon'da yapılan final grubuna Trabzon İdmanocağı ve Ankara Havagücü ile birlikte toplam 4 takım katılma hakkı elde etmişti. Grupta İdmanocağı ve Ankara Havagücü arasındaki karşılaşma beraberlikle sona erdi. 2 takımın puanları, diğer maçlarda attıkları ve yedikleri goller de aynıydı. 1 maç daha yapılması düşünüldü. Trabzon İdmanocağı, 'Maçı Trabzon'da yapalım, ancak seyircisiz olsun' dedi. Havagücü'nden Tacettin Yüzbaşı da, 'Başka sahada oynayalım' dedi. 2 takım anlaşamayınca Futbol Federasyonu'na başvuruldu. Futbol Federasyonu da 2 takımı birinci yaptı. Bunun için de kupanın ortadan 2'ye ayrılmasına kararı verildi. Kupanın ölçüleri alındı. O dönemdeki ismiyle Erken Sanat Lisesi tesviye bölümünde kupa eşit biçimde 2'ye ayrıldı. 2 takım da Türkiye birincisi ilan edildi.
''KUPANIN FARKLI BİR YERİ VAR''
Özyazıcı, Trabzon İdmanocağı'nda uzun süre futbol oynadığını, ancak o karşılaşmada askerlik görevi nedeniyle Ankara Havagücü forması giydiğini hatırlatarak, ''Eski takımıma karşı oynamak zordu. Giydiğim formamın da hakkını vermeliydim. Benim için gerçekten çok zor bir maçtı. Sonucun böyle olacağı kimsenin aklından geçmezdi. Ancak böyle bir olaya belki de en çok ben sevindim'' dedi. Trabzonspor'da teknik direktörken 4 lig şampiyonluğu kupası aldığını, futbol yaşamında da sayısız kupa gördüğünü ifade eden Özyazıcı, söz konusu kupanın ise kendisi için farklı bir yeri olduğunu da kaydetti. –
YARIM KUPA TRABZONSPOR MÜZESİ'NDE
Özyazıcı, kupanın yarısının Trabzonspor Kulübü Müzesi'nde sergilendiğini dile getirerek, ''İdmanocağı, İdmangücü, Martıspor ve Karadenizgücü birleşerek Trabzonspor'u oluşturdu. İdmanocağı'nın da kupası bu nedenle Trabzonspor'a verildi ve Trabzonspor'un müzesinde sergileniyor. Havagücü'nün ise kapandığını biliyorum. Havagücü'nde oynarken elde ettiğimiz kupanın diğer bölümünü değil, İdmanocağı'nın elde ettiği bölümünü görerek hasret gideriyorum'' dedi.
İSTANBUL'DAKİ YARIM KUPALAR
Galatasaray Kulübü eski başkanlarından Prof.Dr. Ali Uras, Galatasaray ile Fenerbahçe arasında 1955 yılında yapılan basketbol karşılaşması sonrasında kupanın bölündüğünü açıkladı. O tarihte Galatasaray'ın lig şampiyonluğu için Modaspor ile çekiştiğini ve kendisinin de sarı-kırmızılı ekipte antrenör olarak görev yaptığını anlatan Uras, ''Bizim şampiyon olmak için Fenerbahçe'yi 7 farklı yenmemiz lazımdı. Maçın son 40 saniyesinde rakibimiz sahadan çekildi. Biz de o zamanın kurallarına göre hükmen 3-0 galip geldik ve şampiyonluğu kimin kazandığı belirsizleşti'' dedi. Uras, İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay'ın kararıyla kupanın ortadan 2'ye bölündüğünü ve yarısının kendilerine, diğer yarısının ise Modaspor'a verildiğini bildirdi. Daha önce böyle birşey görmedikleri için şaşırdıklarını anlatan Uras, şöyle konuştu: ''Lütfi Kırdar Spor Salonu'ndaki maçta, Fenerbahçe sahadan çekildiğinde biz 10 sayı öndeydik ve topu çevirip maçı bu farkla kapatıp şampiyon olacaktık. O zaman bir hücumu 24 saniyede yapma şartı da yoktu. Ancak Fenerbahçe bizim şampiyonluğumuzu engellemek için sahadan çekildi ve karşılaşma hükmen sonuçlandı. Bunun üzerine yarım kupa getirdiler. Kupa bölününce hem kızdık, hem de güldük. Aslında Fenerbahçe'nin böyle birşeye ihtiyacı yoktu.'' Uras, Galatasaray'ın o zamanki kadrosunda Yalçın Granit ve Sadi Gülçelik gibi önemli isimlerin bulunduğunu söyledi.
CİM BOM'UN 3 TANE YARIM KUPASI VAR
Galatasaray Kulübü de tarihi boyunca 3 tane yarım kupa almış. Basketbolda 1955 yılında kazanılan yarım kupanın dışında, 30 Mart 1958'de Mülkiyeliler tarafından zamanın başbakanı Adnan Menderes adına organize edilen ve 1-1 biten maçın hemen ardından kupa bölünerek 2 takıma birden verildi. 3. yarım kupa ise kulüp müzesinde bulunmasına karşın sergilenmiyor. Bu kupa müze kayıtlarında bulunurken, yalnızca 1962 yılında kazanıldığı ve ''Valilik Kupası'' adı altında oynandığı bilgilerine yer veriliyor.
ANKARA'DAKİ YARIM KUPA
Gençlerbirliği ile Ankaragücü, 1959 yılında Dilaver Argun adına düzenlenen dörtlü futbol turnuvası finalinde birbirlerine karşı üstünlük sağlayamadı. Tartışmalar sonunda sorun, yine kupanın ortadan 2'ye bölünmesiyle çözüldü. Kupanın bir yarısı Gençlerbirliği, diğer yarısı ise Ankaragücü'nün müzesinde sergileniyor.
NOT:alıntıdır
0 yorum:
Yorum Gönder