AZ Alkmaar kulubü yaptığı bir açıklama ile Ronald Koeman'ın görevine son verildiğini açıkladı.Geçen senenin şampiyon takımı AZ Alkmaar bu sezon ligde ve avrupa kupalarında zor günler geçiriyor.Şampiyon takım sezona hoca değişikliğiyle başlamıştı ama işler istenilen gibi gitmeyince yine bir kan değişikliği yapmaya karar verilmiş.
Ronald Koeman Valencia dönemi gibi kötü bir dönem daha geçirmiş oldu Hollanda ekibi başında.Artık bir süre görev yapmaz herhalde.
Uzun uzadıya anlatılcak bir maç değil.Maçı çevirecek çok gol pozisyonu buldu Beşiktaş ama forvetinde beceriksizler ordusu olunca gol atamıyor.Sezon başında denenen forvet hattı bu maçta sahada olunca golde hayal oldu.Nobre geçen sene oynanan Hacettepe maçından beri gol atamıyor , Nihat zaten futbolu unutmuş gibi,Nihat'ın sakat olduğu oynamadığı maçlarda ne sahada ki takım nede tribündeki taraftar Nihat'ı aramadı.Takım bir düzen içinde işledi.Ama bu gece görüldü ki Nihat gerçekten ne yaptığını unutmuş gibi oynuyor.Kendine güveni gitmiş.
Uzun bir maratonda bu kaybedilen 2 puan belki çok aranmaz gibi ama sonuçta rakiplere karşı psikolojik bir etkisi olacaktı eğer kazanılsaydı.Üst üste 9 maç kazanıp rakiplerine iyi bir göz dağı vermiş olacaktı Beşiktaş.
Beşiktaş için işlerin hala tıkırında gittiği yer defansı.Ferrari ve Sivok ikilisi geçilmez bir kale gibi.550 dakikadır kalesinde gol görmüyor Beşiktaş.Moral olarak rakiplerini bozan bir durum bu.Ligde 6 gol yiyen Beşiktaş bu gollerin 3 ünü tek maçta Galatasaray karşısında yemişti.Bu ikilinin istikrarlı performansı devam ederse kalesini gole uzun süre daha kapatacak gibi Beşiktaş.
Maçlardan sonra mikrofon karşısına geçen futbolcu,yönetici,teknik adam kim olursa olsun ilk önce öz eleştiri yapmaktansa hakemi, saha şartlarını,tribünleri vs suçlarlar.O anın verdiği üzüntüyü,stresi böylelikle üstlerinden atabileceklerini sanıp suçluyu başka yerde ararlar.Ama son zamanlarda Sivasspor'un teknik adamı Muhsin Ertuğral bunu değiştirdi.Muhsin hoca mikrofonların önünde önce öz eleştirisini yapıyor ve demeçlerinde suçlayıcı bir ifade olmuyor.
Kariyerinin büyük bir bölümünü yurt dışında ve özellikle Afrika'da geçiren Muhsin Ertuğral şansını ülkesinde denemeye karar verdi.Aslında Afrika'da veya başka bir ülkede rahatlıkla hocalık yapabilirdi.
Muhsin Ertuğral’ın teknik direktörlük kariyeri, Hekeren takımıyla başladı. Belçikalı ekibin Zaireli sahipleri, Ertuğral’ın kabiliyetine o kadar inandılar ki Ertuğral bir anda Zaire ulusal takımında buldu kendini. Eleme grubu sonunculuğundan aldığı Zaire’yi Afrika Uluslar Kupası’nda çeyrek finale çıkartan Ertuğral’ın o dönemki kadrosunda N’Dayi Kalenga ve Andrei Kona gibi fazlasıyla tanıdık isimler vardı ve bugün ömrünü Demokratik Kongo Cumhuriyeti olarak sürdüren Zaire, Ertuğral ile tarihinin en büyük başarılarından birini yaşadı.
Kariyeri şampiyonluklar ve başarıları dolu bir hoca Muhsin Ertuğral.
Bob Save Süper Kupası Şampiyonluğu
2000 - Kaizer Chiefs
Vodacom Kupası Şampiyonluğu
2000 - Kaizer Chiefs
Vodacom Kupası Şampiyonluğu
2001 - Kaizer Chiefs
Afrika Kupa Galipleri Kupası Şampiyonluğu
2001 - Kaizer Chiefs
Süper Kupa Finalist
2002 - Kaizer Chiefs
Afrika'da yılın takımı
2002 - Kaizer Chiefs
Bir dönemde Trabzonsporda Yılmaz Vural ile çalışan Muhsin Hoca daha sonra rotasını tekrardan Afrika'ya çevirmişti.Kaizer Chiefs‘in başına geçen Ertuğral, Afrika Kupa Galipleri Kupası gibi birçok önemli kupayı havaya kaldıran futbolcuların teknik direktörüydü. Bunca başarıdan sonra(Bob Save Süper Kupası Şampiyonluğu, Vodacom Kupası Şampiyonluğu, Süper Kupa Finalistliği ve 2002′de Afrika’da yılın takımı ödülü) sessiz, sedasız Chiefs’den ayrılan Ertuğral, futbol ve teknik direktörlük kariyerinin başladığı Avrupa’ya geri dönüş yaptı.
Avusturya takımı SV Mattersburg‘da umduğu başarıları yakalayamayan Ertuğral, G. Afrika’ya dönmek yerine Dünya turu atmayı tercih etti. Önce Mısır takımı Ismaily’de çalışan ardından BAE’den Bani Yas Club’ın başına geçen Ertuğral, “kara kıta”nın en karasının hasretine daha fazla dayanamayınca Ajax’ın Güney Afrika şubesi Ajax Cape Town‘ın başına geçti. Ajax’da Amsterdam’ın bile beklemediği başarılar yakalayan ve ligi 4. sırada tamamlayan Muhsin Bey, Kaizer Chiefs’den teklif gelince Ajax’dan ayrılmak zorunda kaldı ve Güney Afrika “Amakhosi”lerinin teknik direktörü oldu.
Sivasın teknik adam değişikliğinden sonra Türkiye yollarına düşen Muhsin Hoca moralmen düşmüş bir takımı yeniden ayağa kaldırmak istiyor.İşi gerçekten çok zor.Afrika futbolunu avucunun içi gibi bilen Muhsin Hoca belki devre arasında yada kendisine sabredilirse ve takımı ligde tutabilirse Afrika'nın yeni yıldız adaylarından bir kaçını ülkemize getirebilir.
FİFA 2010 Dünya kupası kura çekimine Maradona'nın gelmesini yasaklamış.Ettiği küfür yüzünden 2 ay hak mahrumiyeti alan Maradona kura çekimine gidemeyecek.FİFA Maradona'ya bunu bir mektupla iletmiş.Arjantin Futbol Federasyonu'nu da uyarmış..
Gitmesede olur Maradona.Arjantin yıllardır dünya kupalarında gönüllerin kupa sahibi.Haziranda yapılacak dünya kupasında yine Messi'li kadrosuyla yine izlemeye doyulmayacak.Zor bir dönemden geçip dünya kupası finallerine kalan Arjantin ve Maradona kupanın zevk veren takımı olacaktır.
Trabzonspor'da sonunda beklenen olay oladu ve Şenol Güneş hoca tekrardan takımın başına getirildi.
Daha önce defalarca Trabzonda görev yapmış olan Güneş bu sefer beklentilerin daha yüksek olduğunun farkında olarak takıma yeniden döndü.Şenol Güneş milli takımın başında ciddi bir başarıya imza atmış bir hocaydı.Ama nedense milli takımın başında devamını getiremedi.Yada getirmesine izin vermediler.
Trabzonspor'un senelerdir içine düştüğü yanlış kendi içinden yetişmiş oyunculara ve hocalara yeterli şansı vermemesiydi.Sene başında takımın başına adı sanı pek duyulmamış Belçikalı bir hoca getirmesiyle yanlışlarına devam etti Trabzonspor.
Şenol Güneş'li bu yeni dönem hem Trabzonspor hem Türkiye ligi için hayırlı olsun.
Günlerdir merakla beklenen maç oynandı.Keyif yapıp şöyle bol gollü maç izlemek için televizyonun karşısına geçen milyonlar aslında umduğunu bulamadı.Barcelona maçın çoğu kısmında yine üstün olan taraf olsada o alışıla gelinmiş futbolunu oynayamadı.Tek pası makine düzeni gibi işleten Barca oyunun bazi bölümlerinde Madrid karşısında geri çekilmeye ve pas yapamamaya başladı.
Madrid aslında Barcelona'ya göre daha net pozisyonlara giren taraf oldu.2 net gol pozisyonu bulan Madrid bunları değerlendiremeyince golü atan Barca oldu.
Ronaldo mu Messi mi tartışmaları dün gece ki maçta yine yapıldı.Ama bir kez daha gözüktü ki Messi başka dünyanın futbolcusu.Ayrı bir yetenek ve ayrı bir yıldız.Top resmen ayağına yapışıyor.Onu durdurmak için elleri kolları ayakları fazlaca çalıştırdı Madrid orta sahası.Ama Messi yine o şiir gibi oyununu oynadı.Kaçırdığı gol ise şansızlığı oldu.
Hakem hatalarının olduğu bir maç oldu.Hele ilk yarıda Barcelona'nın gollük bir kaç pozisyonunun yardımcı hakem tarafıondan ofsayt diye kesilmesi oyunun düzenini bozdu.Araya atılan her topa genelde hakem bayrak kaldırdı.Orta sahada takdir haklarını genelde Madrid tarafından kullandı.
Bu senenin ilk El Clasissco'sunda gülen Barca oldu.Gönül isterdi ki maçta bol gol olsun.Geçen seneki 6-2 lik maç umutlarımızı dahada yükseltmişti.
1-0 olsun Barcelona'nın olsun.
Copyright © teknik diktatör. All rights reserved. Blogger templates created by Templates Block
Powered by Blogger. Designed by 
1938 Fransa
