26 Aralık 2009 Cumartesi

Merseyside Derby (1902-03)




Yıl 1902.Yer Goodison Park. Merseyside derbisinde Everton ile Liverpool karşı karşıya geliyor.Maçın sonucu 3-1 Everton kazanıyor. Merseyside derbileri herzaman ilgi çekmiştir.Bir tarihi vardır çünkü.Birbirine düşman kardeşler derler bu iki takım için.

Buonanotte'de kaza yaptı



River Plate oyuncusu Diego Buonanotte'de trafik kazası geçirdi.Bu aralar futbolcuların yaptığı kazalar gündemde yer alıyor.Benzema kazayı hafif atlaşmıştı.Ama Buonanotte'nin aracının kazadan sonraki hali çok kötü.

Şampiyonlar Ligi Logoları (2)




Şampiyonlar Ligi Logoları (1)




Deplasman Tribünü




Deplasman tribünü kafes gibi.Polonya'nın Miejski Klub Sportowy Znicz Pruszków takımının deplasman tribünü işte bu şekilde.Acaba nasıl bir taraftar grupları var ki kafesten bozma bir yer yapmışlar.

Benzema'dan ikinci kaza



Benzama'ya Madrid'in havası yaramamış.Benzama yine bir kaza yapmış.Daha önce Barcelona dönüşü kaza yapmıştı şimdi ise Reunion Adası'nda tatil yaparken lüks aracı ile kaza yapmış.Fransa ve İspanya'da farklı mı öğretiyorlar araç kullanmayı.

İlk Yarının Sönük Yıldızları


Turkcel Süper Lig'de ilk yarı bitti.Bazı futbolcular beklenenden daha çok performans gösterirken bazıları için ilk yarı tam bir hayal kırıklığı ile geçti.Forma bulmakta zorluk çektiler , forma bulduklarında ise performansları ile kafalarda soru işareti oluşturdular.

Teknikdiktator ekibi için ilk yarının bazı sönük yıldızlarını analiz etmeye çalıştık.İşte bizler için ilk yarının hayal kırıklığı yaratan futbolcuları.

Nihat Kahveci ; böyle bir konu olurda Nihat'ın adını anmazsak olmaz.Transferi olay oldu beklentiler üst seviyeye çekildi.Mehmet Topuz olayına karşı bir cephe olarak görüldü ama göründüğü gibi çıkmadı bu transfer.İlk yarı boyunca Nihat'ı sahada yanlızca çırpınırken gördük.Attığı tek gol var.O golde Kasımpaşa maçında ve biraz da şansı ile attığı gol.Transferi kadar futbolu olay yaratmadı.

Semih Şentürk ; aslında yedek kulubesinin gediklisi olan Semih bu duruma alışmış gibi.İlk onbir oyuncusu olamadı hiçbir zaman.Kezman , Anelka derken şimdi Guiza ile rekabet içinde ama nedense hiçbir teknik adamın ilk tercihi olamadı "genç" Semih.Arada sırada parlayıp sönen bir ateş gibiydi.Gol kralı olduğu sezon bile ilk onbirin oyuncusu olamamış bir gol kralı.

Tabata ; işte bir bomba transfer daha.Anlaşılan bu liste Beşiktaşlılardan oluşacak gibi.On numara , on buçuk numara derken bir baktıp şapkadan Tabata çıktı.Harikalar yaratmasını beklemedik ama bu kadar da pasif olmasını beklemiyorduk.Şans bulamamaktan yakınmasın gerekli şanslar verildi kendisine.Bir maçta bile diyemedik sahada Tabata vardı ve bu maç iyi işler yaptı diye.

Leo Franco ; Galatasaray kalecisi performansı ile aslında kafalarda soru işareti oluşturan bir kaleci.Yediği acemice goller var.Galatasaray geçen seneden daha fazla gol yemiş.Bunun defans sorunu ile alakası olabilir ama bizce kalecinin bunlarda hatası var.Aykut'a yazık oluyor gibi.Aykut yedek kulubesini parsellemişken bir Trabzon maçında pekte yadırgamadı kalesini ve iyiydi.

Gökhan Ünal ; Kayserispor'da harikalar yaratan ve gollerini sıralayan Gökhan için Trabzon macerası iyi gitmiyor.İlk yarıda kendisi için pek iyi geçmedi.Sahada vardı ama ismini pek duyamadık sadece cüssesi ile sahada vardı.Trabzon taraftarı gideceği günü iple çekmeye başladı.

Şimdilik bu kadar yeterli.Diğer konularda bu konuya döneceğiz ve yine bizce ilk yarının sönük yıldızlarını analiz etmeye çabalıyacağız.

Afrika Kupası Ve Premier Lig


Afrika Kupası kulüpler için herzaman bir sorun olmuştur.Avrupa kulüplerinde oynayan önemli futbolcular bu dönemde takımlarını yanlız bırakırlar.Afrika kupasının fiksütürü Avrupa takımlarının en önemli maçlarının olduğu döneme denk gelmektedir.Bu nedenle aslında Avrupa kulüpleri çok zorda kalmadıkça Afrikalı oyuncu tercih etmezler.Ama durum İngiltere'de biraz farklı.Takımların as oyuncularının çoğu Afrikalı ve bu kupada mücadele edecekler.İngiliz futbolu bu durumdan en çok etkilecek lig durumunda.

Premier ligde zor günler yaşayan Portsmouth takımı altı oyuncusunu Afrika kupasına yollamak zorunda kalacaklar ve bu dönemi sıkıntılı geçirecekler.Diğer takımlara baktığımızda ise yanlızca Man Utd, Liverpool, West Ham, Birmingham, Blackburn takımları bu dönemde kupada oyuncusu olmayan takımlar olarak göze çarpıyor.

Premier ligde diğer takımların durumu ve Afrika kupasında mücadele edecek isimler şöyle ;

Portsmouth - Kevin-Prince Boateng, Nadir Belhadj, Hassan Yebda John Utaka, Nwankwo Kanu, Aruna Dindane
Chelsea - Michael Essien, Didier Drogba, Salomon Kalou John Obi Mikel
Manchester City - Kolo Toure, Emmanuel Adebayor, Kelvin Etuhu
Hull City - Kamel Ghilas, Daniel Cousin, Seyi Olofinjana
Arsenal - Alex Song, Emmanuel Eboue
Tottenham - Sebastien Bassong, Benoit Assou-Ekotto
Everton - Joseph Yobo, Ayegbeni Yakubu
Fulham - John Paintsil Dickson, Etuhu
Aston Villa - Moustapha Salifou
Sunderland - John Mensah
Stoke - Mamady Sidibe
Bolton - Danny Shittu
Burnley - Andre Bikey
Wigan - Richard Kingston
Wolverhampton Wanderers - George Elokobi

Serdar Özkan


Dün ve bugün Serdar Özkan'ın Galatasaray ile temasta olduğu yazılıyor.Serdar Özkan kendisine verilen hiç bir şansı adam akıllı kulanamayan ,taraftara saç baş yolduran bir oyucu.Serdar bu genç yaşında Beşiktaş'ın en eski oyuncularından biri oldu ve zaman zamanda takım kaptanlığını yapıyor.Beşiktaş'a ne verdin de şimdi transfer görüşmeleri için çabalıyorsun.Millet Arda'yı konuşurken millet Sercan'ı konuşurken bizler hala Serdar doksan dakikayı ne zaman tamamlar diye bekliyoruz.Bıraktık vazgeçtik yıldız oyuncu olmasından maç kurtarmasından sadece bir iki maç Serdar'ın futbolunu izleyelim.

Gökhan Zan gibi Galatasaray ile görüşme halindeymiş.Gökhan abisinin izinden gitmeye devam etsin.Gökhan gitti Ferrari geldi bayram ettik , Serdar gidince yerine gelecek Serdar kadar kötü olamaz zaten yine kazanan Beşiktaş olur.

Totti ve Gattuso Vodafone Reklamı



Totti ve Gattuso'nun oynadığı Vodafone reklamının kamera arkası görüntülerinden bir kesit.

25 Aralık 2009 Cuma

Fenerbahçe Önder Turacı ile Yollarını Ayırdı


Fenerbahçe Önder ile yollarını ayırdı.Fenerbahçe'nin bu kararı almasında Önder'in izinli olduğu bir günde yaşadığı olayın etkisi büyüktür.Çünkü kadrosunda alternatif bir stoper kalmadı.Bilica ve Lugano'nun arkasında bir tek Bekir kaldı.Bu durumda bir transfer haberi duyabiliriz Fenerbahçe'den.Önder Fenerbahçe forması ile istikrarlı bir şekilde sahada yer alamdı.Genelde yedek bekleyen ve formanın asıl sahibi olan bir futbolcu olamadı.Fenerbehçe yönetimi Önder olayından sonra yayınladığı bildiride de bu futbolcuya yaklaşımını zaten ortaya koymuştu.Önder'in geçtiğimiz sezonlarda Rusya transferi olacakken Fenerbahçe'yi tercih etmesi ve yine yedek beklemesi kariyeri açısından belkide kötü bir dönem oldu.

Top Nerede Birader !!!!

Her Yerde Futbol



Cezayir'de bir mülteci kampı...

Enstantane # 1


1962 yılı Arjantin-İngiltere Maçından bir an

Arsenal Efsanesi 1970-1971 sezonu



1970-71 sezonunun çifte kupalı şampiyon Arsenal takımı kodrosu.Sezonu yanlzıca 16 futbolcu ile tamamlamalarına rağmen çifte kupa ile sezonu bitiren efsane takım. Fa Cup finalinde Liverpool'u 2-1 ile geçmiş ve ligdede Tottenham'ı 1-0 lık sonuçla yenip lig kupasınıda kazanmışlardı.

Mustafa Denizli ve Beşiktaş


Geçtiğimiz sezon takımın başına geçen Mustafa Denizli sezonu iki kupa ile kapamış ve bir kez daha tarihe geçmişti.Bu iki kupalı sezonun ardından bu sezon aslında işler pek istenilen gibi gitmesede yinede lider ile fazla puan farkı olmadan ligi beşinci sırada bitirdi.Mustafa Hoca üzerinde yapılan en büyük eleştiriler kadro ile çok fazla oynaması ve sürekli farklı kadrolar ile maçlara başlaması.Bu durum aslında bir taraftan da iyi olabilir.Kadroda bulunan her oyuncu forma şansı buluyor ve ve şekilde form tutabiliyor.Ama bazende takım iskeleti oluşmadığı için aksi sonuçlarda olabiliyor.

Bu sezon yine aynısı oldu ve Beşiktaş kadrosunda bulunan oyuncuların tamamına yakını forma şansı buldu.Ama yinede Mustafa Hoca'nın vazgeçilmez oyuncuları var.Onlar olmadan olmuyor.Sivok , Ferrari , Ernst ve son zamanlarda Fink Mustafa Hoca'nın vazgeçilmez adamları oldu.Takım için çok önemli olan bu dört oyuncu aslında takımın iskeletini oluşturuyor.Seri galibiyetler ve gol yemeden geçen haftalar bu oyucuların katkıları ile oldu.

Beşiktaş'ın sezon boyunca ligde çıktığı kadrolar ;

İstanbul Büyükşehir Belediyespor: Hakan, Erhan, Ferrari, Sivok, İsmail, Nobre, Tello, Fink, Holosko, Yusuf, Ernst

Antalyaspor: Hakan, Erhan, Ferrari, Sivok, Nobre, Bobo, Tello, Fink, İbrahim Üzülmez, Nihat, Ernst

Gençlerbirliği: Hakan, Erhan, Ferrari, Sivok, Uğur, Tello, Fink, İbrahim Üzülmez, Holosko, Ernst, Nihat

Gaziantepspor: Hakan, Ferrari, Sivok, İsmail, Tello, Fink, Nihat, Serdar, Holosko, Ernst, İbrahim Kaş

Galatasaray: Rüştü, Ferrari, Sivok, İsmail, Ekrem, Nihat, Serdar, Yusuf, Ernst, Tabata, İbrahim Kaş

Kayserispor: Hakan, Ferrari, Sivok, Nobre, Bobo, Tello, Ekrem, Serdar, Ernst, İbrahim Kaş, Tabata

Denizlispor: Rüştü, Ferrari, Sivok, Nobre, Ekrem, Fink, İbrahim Üzülmez, Serdar, Yusuf, Ernst, Tabata

Kasımpaşa: Rüştü, Ferrari, Sivok, İsmail, Bobo, Ekrem, Nihat, İbrahim Toraman, Yusuf, Ernst, Tabata

Eskişehirspor: Rüştü, Uğur, Bobo, Tello, Ekrem, Fink, İbrahim Üzülmez, Nihat, İbrahim Toraman, Tabata, İbrahim Kaş

Ankaragücü: Rüştü, Ferrari, Sivok, İsmail, Nobre, Tello, Fink, Nihat, İbrahim Toraman, Yusuf, Ernst

Trabzonspor: Hakan, Ferrari, Sivok, İsmail, Uğur, Nobre, Ekrem, Fink, İbrahim Toraman, Ernst, Tabata

Fenerbahçe: Rüştü, Ferrari, Sivok, Bobo, Ekrem, Fink, İbrahim Üzülmez, Serdar, İbrahim Toraman, Yusuf, Ernst

Sivasspor: Rüştü, Ferrari, Sivok, Bobo, Ekrem, Fink, İbrahim Üzülmez, Nihat, Ernst, Tabata, İbrahim Kaş

Diyarbakırspor: Rüştü, Ferrari, Sivok, İsmail, Nobre, Tello, Fink, Nihat, Yusuf, Ernst, İbrahim Kaş

Manisaspor: Rüştü, Ferrari, Sivok, İsmail, Bobo, Tello, Ekrem, Fink, Nihat, İbrahim Toraman, Ernst

Bursaspor: Rüştü, Ferrari, Sivok, İbrahim Üzülmez, Bobo, Tello, Ekrem, Fink, Nihat, İbrahim Toraman, Ernst

Adına Besteler Yapılan Adam Messi

Sergen Yalçın A2 Takımını Bıraktı


Sergen Yalçın Beşiktaş A2 takımında ki göreviden ayrılmış.Aslında başarılıda gidiyordu.Ama belliki sıkılmış.Bahaneler üretmeye başladı.Televizyon , yazarlık falan derken çok yoruldum diyordu.Sen madem teknik direktörsün buralarda ne işin var.Senin işin hocalık olsun.Ama televizyon ekranından Mustafa Denizli'ye sallamak kolay tabi.Sergen'in futboluda böyle vurdum duymazdı teknik adamlığıda.

Şimdi internette 1'e 3 veren bahis kuponları yap.Belki böylelikle üzerinde ki yükün hafifler.

Fatih Tekke Israrı


Trabzonspor uzun zamandır Fatih Tekke'yi kadrosuna katmak için uğraş içinde.Fatih'te bu işte gönüllü ama Ruslar işi yokuşa sürüyor gibi.Fatih Trabzonspor için önemli bir futbolcu.Formda bir Fatih Trabzonspor'a ilaç gibi gelir.Hele Gökhan ve Umut ikilisini bu halde gören taraftar için çok şey ifade eder.Son Galatasaray kupa maçında da görüldü ki Gökhan ununu elemiş eleğini asmış.Sahada varmıydı yokmuydu belli değildi.

Fatih Tekke'nin yeniden gelmesi ile Trabzonda'ki tüm sorunlar çözülür mü ? Aslında hayır ama yinede sahada yürekli ve azimli bir futbolcu olması takımı ateşlemek için iyi bir etkendir.Fatih Terim'in egoları yüzünden kadroya almadığı Tekke bu sayede yeniden milli takıma girebilir.Gerçi yaşı biraz ilerledi ama yinede formda bir Tekke için kadroda yer bulunabilir.

Beşiktaş'ın Kaleci Sorunu


Rüştü Beşiktaş'ın birinci kalecisi.Tavırları , efendiliği ile gönüllere girmeyi başarmıştır.Ama nedense olması gereken ve kurtarması gereken maçlarda sahada yoktur.Bu sene ki Manchester maçı haricinde Beşiktaş'ta büyük maçları kurtaran kaleci olamamıştır.Hakan herzaman için verilen şansı iyi kullanmış ve Rüştü'den daha çok hak etmiştir birinci kaleci olmayı.Şimdi bu iki oyuncunun sakatlığında yeni bir kaleci arayışı başlamış.Korcan bir kalemde silinmiş.İki gol yedi , acemice goller yedi silinsin gitsin dimi.22 yaşına gelmiş bir kaleciyi kadroda olduğu son iki sezondur bir maçta bile oynatma sonra yediği gollerden sonra bir kalemde sil.Bu nasıl bir anlayıştır.

Dünya'nın en büyük iki takımı Madrid ve Barcelona'nın kalecileri acaba kaç yıldır o formayı giyiyorlar.Valdes'in yediği o saçma gollere karşılık bile adamların en ufak bir kaleci arayışı yok.Madrid kalecisi Casillas daha çocuk yaşta aldı o formayı , kaptan oldu ve artık kimsede alamaz o formayı.Çünkü arkasında ona güvenen bir ekip var.Bizde neden daha ilk maçında silinip atılır bir oyuncu anlamak zor.

Korcan'a güvenilmeli ve kale ona teslim edilmeli.Transfer edilecek oyuncu için dünyanın parası verilecek ve daha sonra büyük ihtimal ile sezon sonu kiralık bir takım aranacak.Akıllanmalı artık bu yönetim.Gerçi az kaldı Ocak ayından sonra belki güzel günler göreceğiz.

Hafta Sonu Futbol Keyfi


26 Aralık Cumartesi
14:45 S.Wednesday-Newcastle / Futbol Smart
14:45 Birmingham-Chelsea / Spormax
17:00 Man City-Stoke City / Spormax
17:00 Celtic-Hamilton / Futbol Smart
19:30 Liverpool-Wolves / Spormax
22:00 Leicester City-Sheffield United / Futbol Smart

27 Aralık Pazar
13:30 A.Sebat-Çorumspor / ÇRT (Çorum Radyo Televizyonu)
13:30 Adana Demirspor-Malatyaspor / Çukurova TV
13:30 Tepecik-Göztepe / Yeni Asır TV
13:30 Tokatspor-Etimesğut Şekerspor / Ekin TV
14:00 Hibernian-Rangers / Futbol Smart
15:30 Arsenal-Aston Villa / Spormax
18:00 Hull City-Man United / Spormax


Luca Toni ve Transfer




Luca Toni'nin Roma takımı ile anlaştığı yazılmaya başladı.Ara transfer döneminde nereye transfer olacağı merak edilen oyunculardan biri Toni.Bir ara adı Fenerbahçe ilede anılmıştı.

İtalyan futbolcularının genellikle yurt dışı deneyimleri kısa ve başarısız oluyor.İtalya dışında çıktıklarında beklenenleri veremiyorlar.Bayern takımına çok yüksek umutlar ile gelen ve ancak ilk yılında bir varlık gösteren ama daha sonra pek bir şey veremeyen Toni bu yılda Van Gaal ile sorunlar yaşadı ve kadro dışı kaldı.Hatta Bayern başkanı Toni'yi bedelsiz olarak bile vereceklerini söylemişti.Merak edilen asıl konu bedelsiz olarak bile veririz lafının ardında ki sır.Böyle bir futbolcu bedelsiz olarak yollanacak kadar ne yapmış olabilir.

Real Madrid'te Noel Kutlaması

24 Aralık 2009 Perşembe

Günün Karesi


Futbol aşkı böyle birşey olsa gerek.Zemin futbol oynamaya müsait :)

EURO 2012 Alternatif Logo


Polonya-Ukranya ortaklığında yapılacak EURO 2012 logusu geçtiğimiz günlerde tanıtıldı.Bu logoda alternatif olarak taraftarlarca hazırlanmış bir logo.Farklı bir çalışma olmuş

İkiye Bölünen Kupalar

Yarım Kupaların Öyküsü

Takım sporlarında zaferin ve zirvenin simgesi, başarının karşılığı kupalar. Dünyada milyonları peşinden sürükleyen ve kupalarla özdeşleşmiş spor dalları futbol ve basketbol. Nice kupa mücadelesiyle milyonlarca sporsevere yıllardır büyük heyecan yaşatan Türk futbolu ve son yılların gözde branşı basketbol, müzelerdeki ''yarım'' kupalarıyla da belki de sporun en ilginç anılarını günümüze taşıyor. Kupalar yarım, gönüller bir olmuş bir dönem Türk sporunda. Beraberlikle biten finallerin uzatmalarla penaltılarla sonuçlandırıldığı günümüzde, kupanın sahipleri bir biçimde o maç sonunda belirlenirken, Türk sporunun bir dönemine imza atmış yöneticileri, çareyi çok ilginç ama birleştirici bir yöntemde bulmuşlar. Kazananın belirlenemediği finallerin çözümü, 2'ye bölünen kupalar olmuş. Bugün ''yarım kupalar'', kulüplerin gurur köşesi müzelerinin en ilginç parçaları olarak sergileniyor.

İZMİR'DEKİ YARIM KUPA - GÖZTEPE - GS



1973 yılında eski futbolcularından Reşat Selamioğlu adına dörtlü futbol turnuvası düzenledi. Altay ve Fenerbahçe`nin de yer aldığı turnuvanın final maçında Göztepe ile Galatasaray karşı karşıya geldi. Final maçını 3-2 kazanarak kupayı alan Galatasaray`ın yöneticileri, karşılaşmanın hakeminin iyi bir yönetim sergilemediğini, takımlarının da iyi oynayamadığını belirterek, ``Daha iyi bir futbol sergileyen Göztepe, hak ettiği kupayı almalıdır`` biçiminde görüş belirttiler. Bu jeste karşılık Göztepeli yöneticiler de kupanın Galatasaray`da kalması gerektiğini belirtip öneriyi geri çevirince, bir orta yol bulundu. Kemeraltı`nda bir hızar makinesiyle tam ortasından kesilen kupanın yarısı Galatasaray`ın, yarısı da Göztepe`nin müzesine gitti.




TRABZON'DAKİ YARIM KUPA
Trabzon'da 1958 yılında yapılan Türkiye Amatör Futbol Birinciliği'nde, Trabzon İdmanocağı ve Ankara Havagücü takımları aynı puan ve averajla 1. olunca, kupa da ortadan 2'ye ayrılarak 2 takıma verilmiş. Trabzon İdmanocağı'nda oynarken askerlik görevi nedeniyle Ankara'ya giden Ahmet Suat Özyazıcı, söz konusu dönemde Ankara Havagücü forması giydiğini söyledi. Özyazıcı, 2 yıl boyunca Ankara Havagücü'nde oynadığını ifade ederek, şunları söyledi: ''Futbol Federasyonu, final maçlarını şampiyonanın başında Trabzon olarak belirlemişti. Trabzon'da yapılan final grubuna Trabzon İdmanocağı ve Ankara Havagücü ile birlikte toplam 4 takım katılma hakkı elde etmişti. Grupta İdmanocağı ve Ankara Havagücü arasındaki karşılaşma beraberlikle sona erdi. 2 takımın puanları, diğer maçlarda attıkları ve yedikleri goller de aynıydı. 1 maç daha yapılması düşünüldü. Trabzon İdmanocağı, 'Maçı Trabzon'da yapalım, ancak seyircisiz olsun' dedi. Havagücü'nden Tacettin Yüzbaşı da, 'Başka sahada oynayalım' dedi. 2 takım anlaşamayınca Futbol Federasyonu'na başvuruldu. Futbol Federasyonu da 2 takımı birinci yaptı. Bunun için de kupanın ortadan 2'ye ayrılmasına kararı verildi. Kupanın ölçüleri alındı. O dönemdeki ismiyle Erken Sanat Lisesi tesviye bölümünde kupa eşit biçimde 2'ye ayrıldı. 2 takım da Türkiye birincisi ilan edildi.

''KUPANIN FARKLI BİR YERİ VAR''
Özyazıcı, Trabzon İdmanocağı'nda uzun süre futbol oynadığını, ancak o karşılaşmada askerlik görevi nedeniyle Ankara Havagücü forması giydiğini hatırlatarak, ''Eski takımıma karşı oynamak zordu. Giydiğim formamın da hakkını vermeliydim. Benim için gerçekten çok zor bir maçtı. Sonucun böyle olacağı kimsenin aklından geçmezdi. Ancak böyle bir olaya belki de en çok ben sevindim'' dedi. Trabzonspor'da teknik direktörken 4 lig şampiyonluğu kupası aldığını, futbol yaşamında da sayısız kupa gördüğünü ifade eden Özyazıcı, söz konusu kupanın ise kendisi için farklı bir yeri olduğunu da kaydetti. –

YARIM KUPA TRABZONSPOR MÜZESİ'NDE
Özyazıcı, kupanın yarısının Trabzonspor Kulübü Müzesi'nde sergilendiğini dile getirerek, ''İdmanocağı, İdmangücü, Martıspor ve Karadenizgücü birleşerek Trabzonspor'u oluşturdu. İdmanocağı'nın da kupası bu nedenle Trabzonspor'a verildi ve Trabzonspor'un müzesinde sergileniyor. Havagücü'nün ise kapandığını biliyorum. Havagücü'nde oynarken elde ettiğimiz kupanın diğer bölümünü değil, İdmanocağı'nın elde ettiği bölümünü görerek hasret gideriyorum'' dedi.

İSTANBUL'DAKİ YARIM KUPALAR
Galatasaray Kulübü eski başkanlarından Prof.Dr. Ali Uras, Galatasaray ile Fenerbahçe arasında 1955 yılında yapılan basketbol karşılaşması sonrasında kupanın bölündüğünü açıkladı. O tarihte Galatasaray'ın lig şampiyonluğu için Modaspor ile çekiştiğini ve kendisinin de sarı-kırmızılı ekipte antrenör olarak görev yaptığını anlatan Uras, ''Bizim şampiyon olmak için Fenerbahçe'yi 7 farklı yenmemiz lazımdı. Maçın son 40 saniyesinde rakibimiz sahadan çekildi. Biz de o zamanın kurallarına göre hükmen 3-0 galip geldik ve şampiyonluğu kimin kazandığı belirsizleşti'' dedi. Uras, İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay'ın kararıyla kupanın ortadan 2'ye bölündüğünü ve yarısının kendilerine, diğer yarısının ise Modaspor'a verildiğini bildirdi. Daha önce böyle birşey görmedikleri için şaşırdıklarını anlatan Uras, şöyle konuştu: ''Lütfi Kırdar Spor Salonu'ndaki maçta, Fenerbahçe sahadan çekildiğinde biz 10 sayı öndeydik ve topu çevirip maçı bu farkla kapatıp şampiyon olacaktık. O zaman bir hücumu 24 saniyede yapma şartı da yoktu. Ancak Fenerbahçe bizim şampiyonluğumuzu engellemek için sahadan çekildi ve karşılaşma hükmen sonuçlandı. Bunun üzerine yarım kupa getirdiler. Kupa bölününce hem kızdık, hem de güldük. Aslında Fenerbahçe'nin böyle birşeye ihtiyacı yoktu.'' Uras, Galatasaray'ın o zamanki kadrosunda Yalçın Granit ve Sadi Gülçelik gibi önemli isimlerin bulunduğunu söyledi.

CİM BOM'UN 3 TANE YARIM KUPASI VAR
Galatasaray Kulübü de tarihi boyunca 3 tane yarım kupa almış. Basketbolda 1955 yılında kazanılan yarım kupanın dışında, 30 Mart 1958'de Mülkiyeliler tarafından zamanın başbakanı Adnan Menderes adına organize edilen ve 1-1 biten maçın hemen ardından kupa bölünerek 2 takıma birden verildi. 3. yarım kupa ise kulüp müzesinde bulunmasına karşın sergilenmiyor. Bu kupa müze kayıtlarında bulunurken, yalnızca 1962 yılında kazanıldığı ve ''Valilik Kupası'' adı altında oynandığı bilgilerine yer veriliyor.

ANKARA'DAKİ YARIM KUPA

Gençlerbirliği ile Ankaragücü, 1959 yılında Dilaver Argun adına düzenlenen dörtlü futbol turnuvası finalinde birbirlerine karşı üstünlük sağlayamadı. Tartışmalar sonunda sorun, yine kupanın ortadan 2'ye bölünmesiyle çözüldü. Kupanın bir yarısı Gençlerbirliği, diğer yarısı ise Ankaragücü'nün müzesinde sergileniyor.

NOT:alıntıdır

WHC 1 - 14 Ajax




Ajax resmen işin suyunu çıkarmış.İlk yarısı 6-1 biten maçtan sonra bile acımadan gol atmışlar.Sinan Engin'in Liverpool maçından sonraki elin adamı acımadan atıyor lafını bu sefer WCH takımının hocasımı söyledi acaba.

Tarihi Kareler



1974/75 sezonunda 33 , 1976/77 sezonunda 47 gol ile Avrupa'da Altın Ayakkabı kazanan Romen futbolcu Dudu Georgescu'nun altın ayakkabı ile bir pozu.

Tarihi Kareler




Bu kare 1903-1935 yılları arasında onbir kez Belçika şampiyonu olmuş Saint-Gilloise futbol takımının bir maç öncesi sahaya çıkış anını gösteriyor.

Real Madrid -Valencia (1931)




Yıl 1931 Real Madrid ve Valencia maçından bir kare.Futbol bazen çok sert olabiliyor.

Bordeaux Tribünleri



Bordeaux-Toulouse maçından bir tribün showu

Bojan Krkic ve Altı Kupa




Bojan Krkic 6 kupanın sevincini köpek balıkları ile dolu bir havuzda 6 işareti yaparak kutlamış.

23 Aralık 2009 Çarşamba

Euro 2016 İçin Logomuz Tanıtıldı.



EURO 2016 için logomuz tanıtıldı.Diğer adaylar ise İtalya ve Fransa.EURO 2016 için düşünülen statlar ve şehirler ise ,İstanbul'da Atatürk Olimpiyat Stadı ile Seyrantepe'deki Türk Telekom Arena , Kayseri'de Kadir Has Stadı , İzmir , Konya , Antalya , Bursa , Eskişehir ve Ankara.

Şehirler bakımından da gayet güzel bir seçim gibi duruyor.İnşallah bu büyük organizasyon ülkemizde olur.

ONE MINUTE FİFA


Katalonya karması kimilerine göre bir milli takım.Dün gece Barca'nın sahası Nou Camp'ta Arjantin ile bir maç yaptı.Maçı 4-2 kazandılar.Katalonya bölgesi yıllardır İspanya'dan ayrı bir devlet olma mücadelesi içinde.Ve sonunda kendilerine bir takımda oluşturmuşlar.Resmiyette bu takımı FİFA,UEFA nede başka kuruluşlar tanıyor.Tanınmayan bir takım nasıl olurda bir başka ülke ile maç yapabiliyor.

Hatırlanacağı gibi geçen senelerde bir İngiliz takımı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bir maç yapmak için Kıbrıs'a gelmişti.Tüm dünya ve özellikle Rumlar ayağa kalkıp bu maçı engellemişlerdi.Bizde sözde yavru vatan dediğimiz Kıbrıs'ın bu davasında yanında güçlü duramadık.Şimdi görülüyor ki bazıları bazılarına diş geçirebiliyor ve istedikleri gibi futbolda oynayabiliyor.Neden bizler bu konuda pasif kalıyoruz.Korkularımız ne?Çekindiğimiz ve üstüne gidemediğimiz konular ne?

Şimdi tam sırası aslında.KKTC ve Türkiye milli takımı maçı.Yada daha Suriye'ye stat açılışı için özel olarakgiden Fenerbahçe gibi büyük takımların Kıbrıs'ta maç yapması.Madem yavru vatan orası.Madem bizim için önemli.İşte bizlere bir fırsat.Millet yaparken olan şeyler bizler yapıncada olacak.Olmaya mecbur.Birilerine tölarans gösteren FİFA , UEFA gibi futbol kuruluşları bu konuda baskı altına almak zamanı..

Kıbrıs'ta futbol oynamak için şimdi tam sırası.Ve 'ONE MINUTE FİFA' demek zamanı...

İlk Devrenin Öne Çıkan Oyuncuları

Football Fans Know Better

Manisaspor :2 Beşiktaş :1


Manisaspor: İlker, Güven, Kalabane, Burak, Eren, Mehmet Nas, Yiğit İncedemir (Dk. 89 Güven), Nizamettin (Dk. 87 Mehmet Güven), Simpson, Ergin Keleş, İsaac

Beşiktaş: Korcan, Ekrem, Sivok, İbrahim Toraman, İbrahim Üzülmez, Tello (Dk. 77 Serdar), Fink, Ernst, Tabata (Dk. 46 Nobre), İsmail (Dk. 46 Yusuf), Bobo

Goller: Dk. 38 Simpson (Manisaspor) Dk. 48 Tello (Beşiktaş) Dk. 61 Ergin Keleş
Sarı Kartlar: Dk. 51 Eren, Dk. 72 Yiğit İncedemir (Manisaspor), Dk. 71 Sivok, Dk. 90 1 İbrahim Toraman (Beşiktaş)


Dün gece oynanan maçın ayrı bir hikayesi olacak.Kaleci Korcan için kariyerine kötü başlaması açısından hatıralarda kalacak bir maç olacak.Ama Korcan dünkü maçı unutup kariyerinin başında pes etmemeli.Ya bir yıldız olacak ve uzun yıllar üst seviye takımlarda kalıp kalelerini koruyacak yada bir maç ile yok olan futbolcular kervanına katılacak.

Beşiktaş taraftarı Korcan'a sahip çıkacak kadar büyük bir taraftar.Seyircisinin önüne çıkacağı ilk maçtada bunu görecektir.Dün akşam ki maçın sadece kendisine verilmiş bir ders olarak görmesinde fayda var.

Futbol böyle bir oyun işte.Golcü üst üste beş hafta gol atmasın nasıl olsa bir daha ki hafta atarım der çıkar işin içinden.Ama kalecinin öyle bir şansı yok.Gelen top gol olmayacak.Başkalarının hataları sonucu dibine kadar gelen o top içeri girmeyecek.Suçlu olursun , başarısız ilan edilirsin , kalemler bu sefer senin için kırılır.Kalecilik zor iş.

Korcan daha ikinci maçını oynayan bir kaleci.İlk gol yenilebilecek bir gol olabilir.İkinci golde ise acemilik ve heyecan ortaya çıkıyor.Topu doğru yere değil de Sivok'a vurmak şansızlık.Milli takımın kalesini koruyan kalecinin yediği golleri hatırlayalım.Kasımpaşa maçındaki ilk golde ki hatasını gözümüzün önüne getirelim.O maçtan sonra milli takım kalesi sorgulanmadı yine o kaleci kaleyi koruyacak.O yüzden her kaleci gol yer.Korcan'ın bundan sonra ki kariyeri açısından bu maçtan çıkaracağı çok ders var.

Maç için söylenecek çok söz yok aslında.Bir tarafta hırslı bir Manisaspor diğer tarafta nerden geldim buraya tarzında arabesk bir futbol oynayan Beşiktaş.Yorgunlukları her halinden belli olan futbolcular ikinci yarının ilk 10 dakikası bir tempo yaptılar sonra bittiler.

Hakemin bir showu vardı resmen.İki maç üst üste kritik ofsayat kararları ile iki maçada damga vurdu.İkinci goldeki ofsaty kararını ilk başta anlamakta zorluk çeksekte sonra haklı olduğu ortaya çıktı.Şimdiden geleceğin telegol yorumcusu olmaya aday...

Katalonya :4 Arjantin:2








KATALONYA :4 ARJANTİN : 2


Katalonya
Victor Valdes (Codina, 78), Bruno Saltor, Puyol (Oscar Serrano 63), Oleguer, Capdevila, pike (Moises Hurtado, 46), Alves, Xavi (Sergio Gonzalez, m .57), Verdú, Sergio Garcia (Fernando Navarro, 74) ve Bojan (Corominas, 66).

Arjantin
Diego Pozo, Cristian Alvarez (Salvio, 80), Nicolas Otamendi (Nico Pareja, 46), Martin Demichelis, Emiliano Papa (Dátolo, m.62), Fernando Gago (Banega 79) Mario Bolatti Javier Pastore, Angel di Maria, Ezequiel Lavezzi ve Gonzalo Higuain (Martin Palarmo, 67).


Katalonya karması ile Arjantin milli takımlarının hazırlık maçı 4-2 sonuçlandı.Katolonya milli takımı denilsede FİFA tarafından tanınmayan bu takım yanlızca özel maçlar adı altında maçlar yapabiliyor.

Johan Cruyff geçtiğimiz aylarda Katalonya takımının başına geçti ve hiçbir ücret talep etmeden yaptı bunu.Bu akşam ki maçtada takımı Arjantini 4-2 yenmeyi başardı.Maradona cezalı olduğu için saha kenarında yerini alamadı.

Bir Övgüde İngilizlerden




Independent yazarı Ian Herbert öve öve bitirememiş bizim İnönü Stadı'nı.Ölmeden önce muhakkak görülmesi ve maç izlenmesi gereken bir yer diyede not düşmüş.Haksızda sayılmaz yani.Taraftarıda unutmamış.Takımı ateşlemelerinden ve çok gürültü çıkarmalarından bahsetmiş.Dinleyin Herbert'in sözünü :)

Türk Futboluna Kırgınım...


Rıza Çalımbay , Türk futbolunun efsaneleri arasında.Efendiliği,adamlığı ve futboluyla bu ülke futboluna çok şey kazandırdı.Beşiktaşlı olmasına rağmen diğer takım taraftarlarıncada sevildi.Rıza Hoca'yı anlatmaya gerek yok.Bilen bilir bilmeyende bilenlerden öğrensin.

Medya gazı vermiş yine birilerine.Rıza Hoca kırgınım Türk futboluna diyor.Siteminde haklı.Youla gibi Afrikanın kabilesinden gelmiş bir adam bizden birine sahtekar deme terbiyesizliğini gösteriyor medya bunu ön plan çıkarırken biride çıkıp sen ne diyon be adam demiyor.Sanırsınız ki youla efendi 25 yıldır futbola emek vermiş,Rıza Hoca başka memleketten gelmiş.Biraz saygı fazla birşey istemiyor Rıza Hoca.

Antalya maçı sonrası konuşmuş Rıza Hoca.Medyaya sitemini dile getirmiş.Bu medyanın sevemeyeceği bir adam Rıza Hoca.Prim vermez böyle şeylere.Tırnaklarını kazıyarak gelmiş bu günlere.Şimdi bir Afrikalı çıkacak ve sahtekar diyecek.Seni adam eden birine bu derse biri işte asıl sahtekar o lafı söyleyendir.

Bir önceki yazımızda da söylediğimiz gibi bu Youla efendi artık memlekette ekmek yememeli.

22 Aralık 2009 Salı

Ronaldo Özbekistan'da



Özbekistan dünyaca ünlü futbol yıldızlarını ağırlamaya devam ediyor.Geçen sene Eto'o ile başlayan bu etkinlik bu yıl Ronaldo ile devam ediyor.Aslında Özbek futbolu pek bilinen bir futbol değil.Ama futbola yatırım yapmayı kafalarına koymuşlar belliki.Ülkenin en ünlü kulubü Bunyodkor'un başına geçen sene tanıdık bir isim Zico geeçmişti.Rivaldo'da Bunyodkor formasını giymişti.Bu yıl Bunyodkor Scolari'yi takımın başına getirdi.Futbolu ile pek bilinmeyen ülke dünyaca ünlü futbolcu ve teknik adamları ülkesine getirtmeyi başarıyor.Ronaldo'da bu kervana katıldı ve yaklaşık yirmibin kişi tarafından statda karşılandı.

Ümit Özat Ankaragücü'nde




Ümit Özat Ankaragücü'ne yardımcı hoca oldu.Yurtdışında kısa bir futbol hayatı ve geçirdiği talihsiz hastalıktan sonra Köln'de yaşadığı kısa bir yardımcı hocalık serüveni.Yurt dışında kalıp biraz daha tecrübe kazanmalıydı Ümit Özat.Sezon sonu belkide Ankaragücü'de teknik adam olarak göreceğiz ama kısa zamanda hele Ankaragücü gibi çalkantılı ve neyin ne zaman olacağı belli olmayan bir kulüpte olması yanlış bir tercih olabilir.Yinede Ümit Özat ve Ankaragücü için hayırlı olsun bu imzalar.

Ankaragücü'de yoğun uğraşlar sonucu bir teknik adamla anlaşabildi.Ama altı aylık bir imza.Günü kurtarsın yeter mantığı.İlerisi için bir adım atmak yok.

Yabancı Oyuncular Ve Noel Tatili

Yabacı oyuncuların Noel zamanı erkenden ülkelerine gitmeleri herzaman ülkemiz için bir sorun olmuştur.Yerli ve yabancı oyuncular arasında yapılan bariz bir ayırımdır bu.Kimilerine göre sözleşmesine madde koyduran bu oyuncular haklı kimilerine göre ise bu durum büyük bir sorun.

Ligde ilk yarı bitti.Malum bir ay gibi uzun bir süre tatil var.Bu tatil dönemi herzaman yabancı oyuncular için özel bir zaman olan Noel zamanına denk geliyor.Daha erken ülkelerine gitmek için kart gören oyuncular , sakatlık bahanesine sığınan oyuncuları gördü bu ülke futbolu.

Galatasaraylı bazı yabancı oyuncuların özel izinle ülkelerine gitmeleri gündem oldu.Rijkaard'ın verdiği izin ile ülkelerine giden yabancı oyuncular Trabzonspor ile oynanacak kupa maçında olmayacaklar.Ama yerli oyuncuların böyle bir izin alma lüksü olmuyor malesef.Eğer zaten izin alma durumu olsa bile takımını yanlız bırakmak ile suçlanır anında.Ama yabancıya tanınan bu töleranslar hiç bir zaman bir suçlama nedeni olmuyor.

Her dinin kendine özgü özel ve kutsal günleri oluyor.Noelde ülkemizde oynayan yabancı oyuncular için özel bir hafta.Ama bu durum takımlarından erken ayrılıp ülkelerine gitmelerine engel mi acaba.Dini bayramların olduğu günlere maç koymasını bilenler o zaman bu futbolcuları düşünmüyorlar mı.Yada bir yerli futbolcu çıkıp sözleşmesinde ben dini bayramlarda sahada olmam dese acaba ne denir.Direkt yapıştırılacak yafta hazır.Bu futbolcunun ülkemizde bir daha adam akıllı bir takımda forma giymesi bile zor olur.

Şimdi Galatasaray Trabzonspor'a karşı kupa maçında alacağı bir yenilgi sonrası sahada olan futbolcular mı suçlu ilan edilir yoksa yabancı oyunculara kıyak geçen zihniyet mi.Tonla para sayılıp , transfer etmek için binbir türlü taklalarak atarak ülkemize getirdiğimiz adamlar bu durumdan sıyrılıp gider mi?

Bu söylediklerimiz bazıları tarafından faşizan ve aşırı milliyetçi olarak algılanabilir.Ama öncelik iş ahlakıdır.Önce işini yapıp sonra mükafat olarak izin yada başka şeyler beklenebilir.İngilere liginde yılbaşı zamanı futbol oynanıyor , yılbaşından ertesi gün maç oynanıyor ama ülkemizde yabancı oyuncular için çok erkenden tatil başlıyor.

Yerli ve yabancı oyunculara tanınan imkanlar arasında maddi ve manevi bu kadar uçurum olan başka bir futbol kültürü yoktur herhalde.

Kazma Barcelona




Barcelona tüm dünya takımlarına kafa tutuyor ama gidip Kuveyt'in Kazma takımı ile barabere kalıyor.Rakip takımın adı Kazma olunca fazla kasmamışlar belli.Yoksa Barcelona'nın idman maçı bile 1-1 bitmez :)