20 Şubat 2010 Cumartesi

Galatasaray Derbisi

İnönü stadı'na ne zaman gitsem veya ne zaman yanından geçsem aklıma hiç unutamayacağım bir Galatasaray maçı gelir.Halilagiç'in geri pasında Fevzi'nin topa vuramayıp topun aheste bir biçimde gol olmasını unutamam.O unutamadığım maçı 4 arkadaş izlemiştik.Arkadaşlardan biride hasta bir Galatasaraylıydı.O maça beraber gidebilmek için uzun süre dil dökmüştüm arkadaşıma.O sezon bir hafta İnönü bir hafta Samiyen'deydik zaten.Futbol hastası iki dostun ve iki farklı renge gönül vermiş iki dostun güzel anılarıydı o günler.

Maça girmeden önce arkadaşıma giydirmeye çalıştığım siyah-beyaz montum , boynumda ki atkım maçı saatler önce yaşamaya başlamıştım.Stadın önündeki uzun kuyrukta beklerken arkadaşımın bana ısrarla Galatasaray gol atarsa ben ne yapacam diye sorularına karşılık cevabım yeni açık ikinci kattan kapalıya uçarsın cevabım hala dün gibi aklımda.

Maçı çok iyi hatırlamıyorum ama o kendi kalemize attığımız golü çok iyi hatırlıyorum.O andan itibaren sanki dünya bir başka hal almıştı.Yanımda atılan gole sevinemeyen hırsını dönüş yolunda otobüste çıkaracak olan dostum , yanımda ağlamaklı olan bir başka hüzünlü kartal.Maçın sonlarına doğru gelen o golden sonra yaşadıklarım çok farklı duygulardı.Yanı başımda ağlayan yaşça bizden epey büyük olan bir abimiz vardı.Salya sümük ağlıyor bir yandan da Fevzi'ye sesini duyurmaya çalışıyordu.Resmen yıkılmıştı.Bir ana boynuma doğru elini attı omuzuma kafasını koydu ve çığlık çığlık bağırıyordu.Şuan bile o anları yaşar gibiyim.Ben bir yandan kaçıncısını içtiğimi bilmediğim sigaramı içiyor bir yandan da ağlamaklı abiye birşeyler söylüyordum.Maçın bitiş anı ile birlikte koltuğa düşüp orada kaldık.Polis gelip hadi beyler yürüyün bakalım diyene kadar orada öyle kalmıştık.

Unutamadığım bir Galatasaray derbi maçıydı bu.Bir daha da zaten o dostum ile bir Galaatsaray maçı izlemek imkanımız olmadı.Yarın inşallah son gülen biz oluruz.Anılarımıza bir stat anısı daha eklenir ve statdan eve dönüş yolunda eğlenceli anları yazarız.

0 yorum: